17 Aralık 2013

Hayat...

İçimde bir gözyaşı birikiyor, yalnızca bir damla ve kendini yalnızca o damlada biriktiriyor. Ne zaman ağlayamasam kendimi gözyaşlarımı yutmaya çalışırken buluyorum ama boğazımda da düğümleniyorlar, yutsam bile yüz çizgilerimden fışkırıyormuş gibi geliyorlar bana.

Hayat...Ölüm karşısında ne kadar da değersiziz. Nasıl da unutuveriyoruz yaşarken ölümlü olduğumuzu bu kadar. Değmiyor hiçbir şeye oysa. Elinde bir avuç toprak kalıyor, başka bir şey değil. Bütün “ben” dediklerinin toplamı çürüyerek yok oluyor. Zihinlerde kalan bir anıdan başka bir şey olmuyorsun sonra. Bitmek, yok olmak, tamamen gitmek olmuyor bu elbette. Sen başkalarında yaşamayı sürdürüyorsun. Fiziki ve herkesçe bilinen varlığın yok olması ölüm. Ama insana öylesine bir çaresizlik hissi bırakıyor ki geride. Eğer bu hisle yaşamını sürdürmeyi denesen..sürdüremezsin ki. Sonunu bildiğin bir maceraya atılmadan önce binlerce kez düşünen sen! Sana söylüyorum! Neden yaşıyorsun o zaman? Bu maceranın sonunu da bilmiyor musun yoksa?