7 Ağustos 2012

2 Temmuz 93'

Bugün 2 Temmuz. Üzerine birşeyler yazılmalı, çizilmeli, söylenmeli, paylaşılmalı. Ama mesele bunun ne olduğuna karar vermekte. Niyetim aydınların, herşeyden önce insanların, bir otelde bilerek ve isteyerek yakıldığı 2 Temmuz 1993'ün nasıl yüz karası bir gün olduğunu anlatmak değil. Buna seyirci kalanların, bunu destekleyenlerin hatta “iyi ki olmuş” diyenlerin arasında geçen 19 yılın utancından da bahsetmeyeceğim. “Neden”leri, “nasıl”ları, “kim”leri zaten konuşuluyor...Sadece bir kare var hafızamda. 10 yaşında bir çocuğun hafızasına kazınmış bir yangın görüntüsü. Bir bina yanıyor ve çevresinde bir sürü insan var. Ne söylediklerini anladığımdan emin değilim, sadece şunu düşünüyorum: Umarım içeride kimse yoktur...O zaman daha bilmiyorum elbette, içeride insanların olduğunu hatta dışarıda “cehennem ateşi bu!” diye sevinç naraları atıldığını!
İlerleyen günlerin birinde bir başka fotoğraf karesi görüyorum. Gazetede mi yoksa televizyonda mı, hatırlamıyorum. Merdivenlerin dibinde işaret parmakları havada bağıran sakallı bir adamla, merdivenden korku içinde inen beyaz saçlı adam aynı karede. Bir çift gözde nefreti tanımlamak 10 yaşında. Ve dehşet...İçeride insanlar varsa neden kimse yardım etmiyordu o kalabalıktan?
Yıllar içinde pek çok defa karşılaştım 2 Temmuz'la. İş gereği, meraktan, söylenecek çok şey olup da bir türlü kelimelere dökülememesinin getirdiği sıkıntıdan...İçimde hep aynı dehşet hissi oluştu ne zaman hatırlasam. Neden bilmem, sanki içimde hep birşeyler yanıyormuş, küle dönüyormuş gibi geldi bugünde. İnsana olan inancını, güvenini kaybetmek gibi yakıcı bir his. İçten içe atılan bir çığlık gibi. Derin bir nefes alıp soluğunu bir türlü bırakmayı başaramamak gibi...Bugün bir kez daha anmak istiyorum 2 Temmuz 93'ü, sessizce...Aydınlık ateşle söndürülemez...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder